4 Eylül 2017

Seri – IV “Renklerin Renkli Dünyası”

 

ÇOCUK: Anne bilgisayarımın ekranına su damlayınca çok ilginç bir şey oldu. Beyaz sayfanın o su damlalı kısmında başka renkler gördüm. Sence çok saçma değil mi?

ANNE: Elbette değil. Sana geçen gün aldığım merceği getirebilir misin?

ÇOCUK: İşte burada,

ANNE: Hadi gel monitörü yakından inceleyelim. Görüyor musun?

ÇOCUK: Aaaaaa. Gerçekten de öyleymiş. 3 tane renk var. KIRMIZI, YEŞİL ve MAVİ.

ANNE: Şimdi ekrana kırmızı, yeşil ve mavi kareler çizmeni istiyorum.

ÇOCUK: Bu çok kolay. Bak oldu.

ANNE: Evet bilgisayara çok hakimsin ama onun en önemli parçasının nasıl çalıştığını maalesef bilmiyorsun. Aslında bunun için fen ve fizik dersleri size sıkıcı geliyor. Öğrendiğiniz temel şeyleri hayattın neresinde kullandığımızı ne siz sorguluyorsunuz, ne de size sorgulamanız için yönlendirme yapılıyor.

ÇOCUK: Aslında senin anlattığın şeyler hiç aklımdan çıkmıyor ve çok eğlenceli. Düdüklü tencereyle ilgili basınç konusu, suyun yüz derecede kaynadığı ve ısı alışverişi gibi şeyleri hiç unutmuyorum. Ve biliyor musun, bir soruda arkadaşlarımın kafası karışmıştı, ve sınıf arkadaşlarımın çoğu yapamamıştı ama ben senin sayende yaptım.

ANNE: Eferim o zaman bana.

ÇOCUK: Hadi merak ettim bu renklere de yakından bakalım.

ANNE: Tamam.

ÇOCUK: Kırmızı karede diğer renkler sönmüş. Sadece kırmızı lambalar yanıyor. Diğerleri de öyle.

ANNE: Bak bu üç renkteki lambanın kapladığı alana bir piksel diyoruz. Senin monitörün kaç piksel di?

ÇOCUK: 1280×768.

ANNE: İşte, senin ekranın bu ikisinin çarpımı kadar yani yaklaşık yaklaşık 1 milyon tane piksellerden oluşuyor. Ve ekranında gördüğün renklerin hepsi bu üç lamba sayesinde oluşuyor.

ÇOCUK: Bu çok fazla. Arkadaşımın ekranının çözünürlüğü demek bu nedenle daha güzel. Sanırım onun pikselleri daha fazla ama ekranının boyutları benimkiyle aynı. Demek ki onun pikselleri daha küçük ve çözünürlük dediğimiz şeyde bu oluyor.

ANNE: Eferim sana.

ÇOCUK: Peki kafama bir şey takıldı. Kırmızı yeşil ve mavi renkler tamam. Ama sarı ve diğer renkler nasıl oluşuyor?

ANNE: Bilgisayar ilgi alanın olduğu için çabuk kavradın. Bu da güzel bir soru. Hemen yine sarı bir kare yap ve inceleyelim. Öncesinde bir tahminin var mı?

ÇOCUK: Sulu boya gibi mi?

ANNE: Yaklaştın.

ÇOCUK: Aaaaa. Kırmızı ve yeşil lambalar yanıyor. Mavi lamba sönmüş.

ANNE: İlk başta BEYAZ renkte üç renk lambada yanıyordu. Pikseller çok küçük olduğu için gözümüz bu üç lambayı da aynı yerdeymiş gibi görür ve sulu boyaya benzer şekilde onlara bakarken yeni renkler algılamamıza sebep olur. Yani beyaz aslında tüm renklerin gözümüze ulaşmasıyla beynimizin algıladığı renktir. Sarı da aynı şekilde KIRMIZI ve YEŞİL in beynimizde algılattığı renktir. Bunu minik bir deneyle de görebilirsin. Bir CD’nin bir yüzüne beyaz bir kağıt yapıştır. Kağıda merkezden çıkan sırasıyla kırmızı ve yeşil dilimler çiz. CD yi üstü bir motora takıp hızlıca dönderdiğin de gözünün sarı rengi algıladığını göreceksin.

ÇOCUK: Süper bir deney. Mutlaka yapacağım. Bu arada sen anlatırken diğer renkleri de internetten araştırdım. Magenta yani pembe KIRMIZI ve MAVİ, Cyan yani turkuaz ise MAVİ ve YEŞİL ile oluşuyormuş.

ANNE: Çok doğru.

ÇOCUK: Yine heyecanlandım. Bu konuyla ilgili detaylı bir araştırma yapıp sınıfta arkadaşlarıma sunmak istiyorum. Bu arada mutfakta kimyasal bir tepkime var sanırım, bir koku geliyor ve hafif duman var.

ANNE: Eyvahhhhh…

ÇOCUK: Bilim varsa her şeyi unutuyor… Sanırım BİLİM AŞKI böyle bir şey…

Ali ÇETİNKAYA