4 Eylül 2017

Seri – III “Hal Değişimi ve Tasarruf”

Seri – III “Hal Değişimi ve Tasarruf”

ANNE: Oğlum ocağın altını kıstın mı?

ÇOCUK: Hayır anne, geç kaldım yumurtanın hızlı pişmesini istiyorum.

ANNE: Çocuğum bak geçen hafta sana termodinamiğin sıfırıncı yasasını anlatmıştım. Hatırladın mı?

ÇOCUK: Evet, artık taşa oturmuyorum 

ANNE: Peki neydi sıfırıncı yasa?

ÇOCUK: Taşa oturma cırcır olursun 

ANNE: 

ÇOCUK: iki maddede üçüncü bir maddeyle ısısal temastaysa aynı sıcaklıkta oluyorlardı.

ANNE: Evet, unutmamışsın. Peki su kaç derecede kaynar?

ÇOCUK: 100 derecede.

ANNE: Evet ve kaynadığı sürece 100 derecede kalmak zorundadır. Tüm maddeler hal değişimi sırasında sabit sıcaklıkta kalır. Bu nedenle tüm su buharlaşana kadar ne yaparsan yap 100 derecenin üstüne çıkamaz. Ayrıca bir maddeye verilen ısı miktarı o maddeyle arasındaki sıcaklık farkına bağlıdır. Peki bununla sıfırıncı yasayı birleştirip yumurtanın altını neden kısman gerektiğini bana açıklayabilir misin?

ÇOCUK: Hımmm…

ANNE: 

ÇOCUK: Ocağın suya verdiği ısı miktarı kısık yada açık olmasına bağlı olarak değişecek. Bu kaynamadan önceki zamanın kısalmasını sağlar. Ama kaynamaya başlayınca ne kadar ısı versek de 100 dereceyi geçemeyecek. Yumurtanın pişmesi de direk suyun sıcaklığına bağlıysa, ve suyun sıcaklığı kaynamaya başladıktan sonra ocağın verdiği ısıya bağlı değilse, o zaman ocağın altının su kaynamaya başladıktan sonra açık olması sadece enerji kaybı gibi görünüyor.

ANNE: Aferin sana.

ÇOCUK: Bu bilim hoşuma gitmeye başladı. Hayatın her yerinde ve öğrendiğimiz bilgiler hayatımızı kolaylaştırıyor. Derslerde öğrenirken sanki gereksiz şeylermiş gibi duruyor. Ama sanırım çok önemli. Keşke okulda da testler ve saçma sorular yerine bize böyle anlatsalar…

Ali ÇETİNKAYA